16 Mayıs 2008 Cuma

İlk enginarini basariyla sonuclandirmis bir kadinin hakli gururu

Yemegin benim literatürümdeki anlami, birisinin seni doyurmasina kadar bekledigin ac dakikalardir. Hic utanmam yok, hazira konarim. Eldeki malzemelerle birsey yaratmaya calismam. Ama yaratana sonsuz saygi duyarim.
Olmazsa olmazim birkac yemek vardir, onlarda da afedersiniz cocugu koyarim.
Bunlardan biri el acmasi manti (evet, aciyorum), ikincisi risotto. Dün gece bu listeye zeytinyagli enginar da katildi.
Ve artik kadinlarin neden yemek konusunda portfolyo olustuduklarini anliyorum.
Basarili enginarimin ardindan, bugün, kendimi dördüz doğurmus bir kadin kadar disi hissediyorum. Saclarimi sallaya sallaya yürüyorum. Adidaslarim'dan topuklu ayakkabi sesi cikiyor. Kotum kendine yirtmac ariyor. Her cümlem 'tatlim'la başliyor.
Bir enginar yaptim hayatim değişti. Bir de etli yaprak sarma yaparsam birakin beni, dünya degisir. Belki evrene baris bile gelir!

1 yorum:

alec eiffel dedi ki...

yemekten sonra masayı toplama üzerine de bir şeyler yazsana cüce.